Muris muvazaası (mirastan mal kaçırma) ifadesi, aslında “muvazaa” teriminin miras hukuku bağlamında kullanımını ifade eder. Muvazaa, tarafların gerçek iradelerini gizlemek veya değiştirmek amacıyla yapılan hukuki işlemleri tanımlar. Muris muvazaası ise bu genel kavramın miras hukuku özelindeki bir görünümüdür.
Muris muvazaasında miras bırakan, mirasçılarının miras paylarını sınırlamak veya onlardan kaçınmak amacıyla mal varlığını başka birine sattığını veya bağışladığını gösterirken, aslında gerçekte mirasçılardan birine veya birkaçına malı devretmek istemektedir. Bu tür durumlar mirasçıların haklarını korumak amacıyla hukuki yollara başvurabilecekleri noktalardır.
Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası, halk arasında daha yaygın olarak bilinen adıyla mirastan mal kaçırma nedeniyle tapu iptali ve tescil davası: Gerçek hak durumu ile tapu kaydı arasındaki çelişkiyi ortadan kaldırmayı amaçlar. Yani, tapuda gerçek dışı bir işlem yapılarak mülkiyet hakkı el değiştirmişse, mirasçılar tapu iptali ve tescil davası açarak gerçek hakkın tescil edilmesini sağlayabilirler.
Bu tür davaların başarılı olabilmesi için delillerin ve hukuki argümanların doğru şekilde sunulması önemlidir. Bu nedenle uzman bir avukattan yardım almak önerilir.
Mirastan Mal Kaçırma Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davası
Muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davaları, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı kararına dayanmaktadır. Bu karara göre, Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddesi, Türk Borçlar Kanunu’nun 237. maddesi (eski Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi) ve Tapu Kanunu’nun 26. maddesinde öngörülen şekil şartlarını sağlamayan bağış sözleşmeleri geçersizdir. Bu geçersizlik nedeniyle mirasçılar, miras bırakanın gerçek iradesine ve tasarruflarına aykırı şekilde gerçekleştirdiği bağış işlemini tapu iptali ve tescil davası yoluyla düzeltebilirler. Satış sözleşmesi ise miras bırakanın gerçek iradesini yansıtmıyor olduğu için geçersiz kabul edilmektedir.
Miras muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası, Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan hükümlere dayanarak, miras bırakanın mirastan mal kaçırma amacıyla gerçekleştirdiği muvazaalı işlemlerine karşı açılır. Bu davayı açan mirasçılar, miras bırakanın muvazaalı işlemi nedeniyle gerçek hak sahipleri olarak tapu tescilinin iptalini ve kendi adlarına tescilini talep ederler. Saklı pay hakkı sahibi olsun veya olmasın, mirasçılar bu davayı açabilirler.
Miras muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davalarında başarılı olabilmek için, Yargıtay kararlarında belirtilen şartları sağlamak ve delilleri doğru şekilde sunmak önemlidir. Bu nedenle alanında uzman bir miras veya gayrimenkul avukatı ile çalışılması tavsiye edilmektedir. Kaynak: https://www.delilavukatlik.com/post/muris-muvazaasi-tapu-iptali-ve-tescil-davasi